Aile Dizimi Hakkında
Süheyla Saka
Thetahealer, Aile Dizimi Uygulayıcısı
“Varlığınızın yarısı annenizin, yarısı da babanızın bir parçasıdır. Onlar sayesinde buradasınız; onlar olmasaydı siz de olmazdınız. Başınıza gelen her şeyin sebebi, bir şekilde onlardır. Herkes bunun farkına varmalıdır.”
Hepimiz bir aile içinde dünyaya geliriz. Ailemizle olan ilişkimiz, yaşamımızdaki en önemli ilişkidir. Aile, sağlıklı bir toplumun temeli olabilecekken, tüm acıların kaynağı da olabilir. Bir mistik üstadın dediği gibi “Varlığınızın yarısı annenizin, yarısı da babanızın bir parçasıdır. Onlar sayesinde buradasınız; onlar olmasaydı siz de olmazdınız. Başınıza gelen her şeyin sebebi, bir şekilde onlardır. Herkes bunun farkına varmalıdır.”
Kuantum fiziğinde atom parçacıklarının karmaşık sistemlerinden her birinin, diğer bölümlerle sürekli iletişim halinde olması gibi insan ailesi ve sistemi de daha geniş sistemlerle ilişkilidir. Aile sistemlerini yöneten yasalar ve etkenler Virginia Satir ve diğerleri tarafından daha da geliştirildi. 1990’larda ise yenilikçi Alman psikoterapist Bert Hellinger, ailelerle kurumlarla yapılan çalışmalara bambaşka bir boyut kazandırdı. Klasik psikanaliz eğitimi almış olan Hellinger, psikolojik gözlemin birkaç farklı ilkesiyle aile sistemleri teorisini bir araya getirdi.
KOLEKTİF BİLİNÇ
Kolektif bilinç, Durkheim’e göre, bir toplumdaki insanların sahip oldukları ortak duygu ve kabulleri ifade eder. Aile dizimi çalışmalarını deneyimledikçe kendiliğinden var olmuş, soyutlanmış bireyler olmadığımızı görürüz. Hoşlansak ya da hoşlanmasak ait olduğumuz aile sisteminin parçasıyız, dolayısıyla ailemizin bağlı bulunduğu toplumun ve kültürün içine doğar ve bunlardan etkileniriz. Jung’a göre kolektif bilinç dışı, insan veya hayvan hafızasında kayıtlı ve yaşadığı kültüre dayalı her türlü imgeler, semboller, dil ve diğer tecrübeleri kapsar.
EPİGENETİK AKTARIM
(Dede koruk yemiş, torunun dişi kamaşmış)
Epigenetik, kelime anlamıyla genetiğin üstünde demektir. Bebeğin anne karnına düştüğü ilk andan itibaren annenin yaşadığı tüm duygu durumları doğum esnasında yaşananlar ve kişinin dünyaya geldiği andan itibaren tüm yaşadıkları, epigenetik yollarla genlerini etkileyebilir.
Yapılan çalışmalarla, insanın doğduğu genlerine mahkum olmadığı, çevresel faktörlerin genlerini etkilediğini ortaya çıktı. Epigenetik değişiklikler genetik mirasımızı şekillendirirken aynı zamanda çevremizle olan etkileşimimizi de yansıtır. Güzel haber şu ki, değişmeyecek yapıda olan DNA’larımızın çevresel faktörlere dinamik ve değişebilir yanıtların da verebilir olması. “Davranışsal Epigenetik“ bilim dalının alanı olan bu konu, travma sonrasındaki büyüme ve dayanıklılığın altındaki en önemli husus olarak görülüyor. Sağlığımızla ilgili konularda elimiz kolumuz bağlı değil, gidişata müdahale etme özgürlüğümüz var.
NESİLLER ARASI TRAVMA
Bu alanda çalışma yapan uzmanlara göre; travmanın sadece travmayı yaşayan kişileri etkilemekle kalmadığı, nesiller arası bir etki gücüne sahip olduğu, üst nesillerden gelen duyguların kişinin hayatını etkilediği yönünde.
Özellikle de, konuşulmayıp örtbas edilen konular, tutulmayan yaslar sonraki nesilleri daha fazla etkilemektedir. Bazen travma dolaylı yoldan ortaya çıkar; hastalık (ruhsal/bedensel) veya ilişkilerde (romantik/ebeveyn) sıkıntı yaşamak gibi . (ruhsal/bedensel) veya ilişkilerde (romantik/ebeveyn) sıkıntı yaşamak gibi.
Kişi eğer sağlıklı bir bağlanma stiline sahip değilse, duygusal ve davranışsal sorunlar yaşama ihtimali yüksektir. Bağlanma örüntüleri psikolojik sağlıkla yakından ilgilidir. Kişinin anne ve babasından öğrendiği bu hal, nesilden nesile aktarılabilir.
AİLE DİZİMİ NEDİR?
Aile dizimi, nesiller boyunca farkında olmadan taşıdığımız davranış kalıplarını ortaya çıkararak geçmişle alakalı farkındalığımızı arttırır. Böylece, duygu düşünce durumumuz pozitif katkı alır.
Çocukluk travmalarımız, farkında olalım ya da olmayalım, üzeri örtük de olsa aslında bizimle. Bunların fark edilip dönüştürülmesi; sağlık, aile, iletişim, kariyer, para v.b konularda hayatın akışını etkileyebiliyor. Aile dizimi bu ve benzeri konularda farkındalık kazandırmaya aracılık eden güçlü bir çalışmadır. Hayatımızın sorumluluğunu alarak olgunlaştığımız bir yolculuğa çıkmaktır.
Aile dinamiğini incelemek isteyen kişi, aralarından aile bireylerini temsil edecek kişileri seçeceği bir gurup insanla bir araya gelir. Guruptaki temsilciler çok kısa bir süre içinde, temsil ettikleri aile bireylerinin duygularını hissetmeye başlarlar. Bu, gerçek aile bireylerinin geri bildirimleri sayesinde birçok kez kanıtlanmış bir olgudur.
Süheyla Saka
Thetahealer, Aile Dizimi Uygulayıcısı