Ergenler Ergenlik Dönemi Zorluklarını Nasıl Aşabilirler?  

Admin tarafından tarihinde yayınlandı

Günümüzde gençlerin karşı karşıya kaldığı endişeler çok çeşitlidir ancak birçok durumda birbiriyle ilişkilidir. Ebeveynler, öğretmenler ve diğer vasiler, günümüz gençlerinin karşı karşıya olduğu endişelerin farkında olmalı ve bunları ellerinden geldiğince hafifletmeye hazır olmalıdır.

Burak ERGEN; Kurumsal Yönetici, Kariyer Koçu, Öğrenci Koçu

Günümüzde kişilerin birey olarak kendisi ifade etmesi gençlik dönemlerinin başında başlar. Bu dönemde hem mizaç ve hem de karakterleri oluşur. Bu dönem bir tırtılın derisinden sıyrılıp kozasını kırıp, kelebek olma dönemine benzer. UNESCO’ya göre 12-24 yaş dilimleri ergenlik dönemi olarak bilinir. Irk, coğrafya ve ülkelere göre bu dilimler farklılık gösterebilir.

Ergenlik yıllarında en sık görülen problemler arasında anksiyete ve depresyon, yeme bozuklukları, davranış bozukluğu (ciddi antisosyal davranış), dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve kendine zarar verme ve öfke kontrolü sorunları yer almaktadır. Bu dönemde bireyler gerekli ilişkileri görebilse de çözüm için gerekli aksiyonları almakta ve planlamaları yapmakta zorlanabilir. Gelişiminin gençlik başlangıcı olan sonraki dönemlerinde (16-18 yaş) bu yeteneği geliştikçe elindeki ile mutlu olmayı ve özgüveni sağlamayı anlayacaktır. Bu süreçte, ergene sorumluluk duygusunun vurgulanması yanında ona güven vermek sağlıklı iletişim için yardımcı olacaktır.

Bu dönemde aileden kopma, dışarıya ve arkadaşlara yönelme, bağımsız olma istekleri görülür. Ebeveynlere olan bağımlılık giderek azalabilir. Ancak tümüyle bağımsız olaya hazır değillerdir ve yönlendirilmeye ihtiyaç duyarlar. Duygusal problem değişikliklerine karşı bir ergen psikoloğundan destek almak da faydalı olabilir.

Ergenlik döneminde yaşanan zorluklar şu şekilde sıralanabilir;

  • Giyim tarzında, saç, takı kullanma, uyku, beslenme, eğlenme gibi alışkanlıklarda
  • Aileye, sosyal çevreye, kurallara, hayatın geneline karşı yoğun öfke, kızgın tutum, gözle görülür biçimde değişiklikler yapma,
  • Otorite figürlerine (öğretmen, müdür, rehber, anne-baba v.b.) karşı gelme, kurallara uymama.
  • Sosyal olarak içe çekilme veya tam tersi aşırı sosyalleşme,
  • Bir yere veya eve geç gelmeye başlama, gizemli davranışlar sergileme,
  • Dürtüsel, yer ve zamana uygun olmayan sözel veya davranışsal çıkışlar,
  • Mutsuzluk, enerjisizlik ve yalnız başına vakit geçirme isteğinde artış yaşama,
  • Aileden kopuk, habersiz bireysel eylemlere girme,
  • Bağımsızlık adına sınırları zorlama,
  • Genellikle benmerkezci bir tutumda olma,
  • Okul ve dershanede, ders ve hedeflerden uzaklaşma, çalışma isteğinde gözle görülür azalma.

Veliler, müdürler, öğretmenler aşağıdaki hususları sırasıyla yerine getirmelidir

  • Ergenin aile ve okuldaki geçerli ihtiyaçları karşılanmalıdır.
  • Biyolojik ihtiyaç sorunlarına yönelik çözümler sunulmalıdır.
  • Cinsel eğitim, yaratıcı görevlerin düzenlenmesi ve elverişli ortam.
  • Ergen özgürlük ister ama ebeveynler onları kontrol etmek ister; bu sorunun tek çaresi onlara sevgi, sempati ve şefkatle davranılması gerektiğinin unutulmamasıdır.
  • İşbirliği: Ergenlere kendi yollarına gitme özgürlüğü verilmelidir, ancak sosyal normlarla.
  • Ergenlerin uyum sorununu çözmek için iyi ve kötü arasındaki ayrım hakkında bilgi verilmelidir. Kötü, uygun ve uygunsuz ve bu ayrım sözlerle değil, eylemlerle ortaya konmalıdır.
  • Ergenler kendilerine saygı duyma sorunu ile karşı karşıyadır. Fikirlerine saygı duyulmalıdır.

Bu dönemde çocuğunuzu can kulağıyla ve gönülde dinleyin. İstek ve ihtiyaçlarını, kaygılarını, sevdiği şeyleri fark edin. Eleştiri ve yargılayıcı tutumdan uzak kalın. Güven duygusunu artırıp onu anladığınızı belirtin. Çocuğun aşırı uç davranışlarında sosyal veya profesyonel destek alın. Bazı konularda istekli olabilir, ancak cesareti olamayabilir. Bu durumlarda teşvik edin ancak yapay olmayın. Onları eleştirmeyi, onlara vaaz vermeyi, onlarla alay etmeyi ve dalga geçmeyi bırakın. Onları kontrol etmek için ödül ve cezaları kullanmayı bırakın. Ebeveynler de dahil olmak üzere herkes için aynı standartların geçerli olduğundan emin olun. Onları gözlemleyin, hoş bir şekilde merhaba deyin. Nazik ve kapsayıcı olun. Örneğin, her hafta garanti olarak cep harçlığı, ‘iyi’ olup olmadıklarına bakmaksızın koşulsuz olarak verin. Onlara onları seviyormuş ve onları görmekten memnunmuşsunuz gibi davranın. Sözünüzden dönmeyeceğiniz konusunda kendinize güvenilip güvenilmediğini kontrol edin. İyi bir rol model olun. Onlarda beğendiğiniz şeyler hakkında iltifat edin. Onları övün. Onları sevin.

Sorumluluklarını ve sınırlarını onlarla tartışın. Hangilerine uymanın onlar için zor olduğunu, hangilerini onlara devretmekte zorlandığınızı öğrenin. Zaman tutma, para, kıyafet, görgü kuralları, eve katkı ve görevler. Her iki tarafın da beklentilerinin gerçekçi olduğundan emin olun.

Değişen zamanla birlikte profesyonel yardım almak yaygın bir uygulama ve daha erişilebilir hale gelmiştir. Ebeveynin yokluğunda bile genci yardım arama konusunda bilgilendirmek önemlidir. Bir ebeveynin kendi ihtiyaçlarının ve sınırlarının farkında olması ve yardım aramaya veya kabul etmeye açık olması da aynı derecede önemlidir. Günümüzde gençlerin karşı karşıya kaldığı endişeler çok çeşitlidir ancak birçok durumda birbiriyle ilişkilidir. Ebeveynler, öğretmenler ve diğer vasiler, günümüz gençlerinin karşı karşıya olduğu endişelerin farkında olmalı ve bunları ellerinden geldiğince hafifletmeye hazır olmalıdır.

Onların en iyi arkadaşı olun, talepkar olmadan onlara rehberlik edin. Çocuklar fiziksel ve zihinsel olarak çok büyük büyüme değişiminden geçtikleri için 13-19 yaşları arasındaki yıllar genellikle çalkantılı zamanlar olarak sınıflandırılır. En iyi seçeneklerden biri, bu endişelere empati ve sevgi ile yaklaşmaktır.

Burak Ergen; Kurumsal Yönetici, Kariyer ve Öğrenci Koçu

Koru Coaching Magazine, 8. Sayı, 2024 Ekim