Ruhsal Zeka
Nurten Kılıçparlar | Eğitmen, Koç ve Mentor
“Duygu Akla, Akıl da Ruha Esirdir.”
Mevlana
Duygusal Zeka Nedir?
Pandemiyle birlikte değişen çalışma hayatı ve özel hayata dair nitelikler beraberinde bazı konuları daha da önemli hale getirmeye başladı. “Ruhsal Zeka” da bu konulardan biri oldu. Duygusal Zekanın yoğun bir şekilde konuşulduğu günümüzde konuyla ilgili daha almamız gereken uzun bir yol varken Ruhsal Zeka konusu bir anda daha sık konuşulur oldu.
Günümüzde uluslararası alanlardaki üst düzey yöneticilerin dahi odaklandığı bir gündem haline geldi.
Ruhsal Zeka Neden Bu Kadar Önemli Hale Geldi ?
Ruhsal zeka, değerlerimizin ve amaçlarımızın temelini oluşturan bizi insani yönden geliştirmeye yarayan iç odaklı bir zeka türüdür. Tüm zeka türlerini kapsayıcı niteliktedir. Manevi bir güçtür. Kalbin zekasıdır, ruhla iletişim kurmak ve onunla düşünebilmektir. Yüce Yaradanı ve verdiklerini ruhunda hissederek şükretmektir. Üzerinde derin düşünmemiz ve sorgulamamız gereken “Ben Neyim?”, “Ben Kimim?”, “Varoluş amacım nedir?” sorularına cevap arar.
Tüm bu nedenlerle iç dünyamıza daha fazla döndüğümüz günümüz çağında, kişisel dönüşüme odaklı kapsayıcı bir zeka türü olarak önemi her geçen gün artmaktadır.
Peki Ruhsal Zeka Nedir ?
2000’li yılların başından itibaren zeka ile ilgili hız kazanan araştırmaların sonucunda çoğu yöneticilerin, karar verme süreçlerinde farklı yöntemler kullandığı ve bu süreçte farklı zeka türlerinin etkili olduğu ortaya konmuştur.
Birçok çalışmada Duygusal Zeka, Bilişsel Zeka ve Ruhsal Zekanın bir arada kullanıldığı ve son derece olumlu sonuçlara ulaşıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca zekayla ilgili yapılan tanım ve araştırmalara göre zekanın değişen bir kavram olduğu ortaya konmuştur. Yapılan bu çalışmalarda zekanın zihinsel değil aynı zamanda duygusal ve sosyal öğeleri de taşıdığı görülmüştür.
Ruhsal Zeka, Dünya’da ilk olarak Danah Zohar ve Ian Marshall tarafından 2000 yılında kaleme alınmış ve tanımlanmıştır. Yeni bir zeka türü olarak ifade ettikleri bu kavramı, insanların yaratıcılıklarını, kuralları değiştirebilmeleri, katı kuralları merhametle yumuşatma yetileri olarak tanımlamışlardır. Vicdani ya da ahlaki zeka olarak adlandıranlar da mevcuttur. Spirütüel Zeka ve Varoluşsal Zeka olarak da bilinir.
Stephen Covey, “8. Alışkanlık Bütünlüğe Doğru” adlı kitabında dört zeka türünden en önemli zekanın Ruhsal Zeka olduğundan bahsetmektedir. (Banu Çakar, 2018).
İnsan ruhsal, duygusal, zihinsel ve fiziksel bir bütün olarak düşünebilen bir varlıktır. Ve yaratıcı bu düşünme yeteneğini doğuştan itibaren insana vermiştir. İnsan beyniyle düşünebilme kabiliyetini ruhuyla da düşünebildiğinde yani derinden hissedebildiğinde, özüne indiğinde anlamlı hale getirebilmektedir. Bunu da Bilişsel Zeka (Intelligence Quotient – IQ), Duygusal Zeka (Emotional Intelligence – EQ) ve Fiziksel Zekanın (Physical Intelligence – PQ) merkezi olan Ruhsal Zekasıyla (Spiritual Intelligence – SQ) yapar.
SQ; IQ ve EQ’nun ötesinde yer alan temel bir zeka türü olarak tanımlanmaktadır. Bunun iki nedeni vardır. Bunlardan birincisi neden sorusunun sorulmasını sağlamaktadır. İkincisi diğer zeka çeşitleri için bir bağlantı olarak kabul edilmesidir (Zohar, 2000).
Nörolojik temellerine bakıldığında ise beynin merkezinden yani beynin nörolojik birleştirici işlevinden kaynaklandığı görülmektedir. Araştırmalar bu zekanın tüm zekaları birleştirici bir zeka türü olduğunu ortaya çıkarmıştır (Zohar ve Marshall, 2004).
En sevdiğim tanım Cindy Wiggleswort’a ait olan; durumdan bağımsız olarak iç ve dış huzur korunurken bilgelik ve merhametle davranma becerisidir şeklinde ifade edilen tanımdır.
Başka bir tanımda Ruhsal Zeka, başımıza gelen olayların sebeplerin gözle görülmeyen metafizik boyutunu kavrayıp, ruhani derinlikten gelen ilahi yönlendirmelere uyum sağlama sanatı belirtilmiştir. Yedi bölüm halinde yedi metafizik kanal sunar. İnanma gücüyle metafizik boyuta açılırsınız, Niyet gücüyle Yaradan ile samimi bağınızı kurarsınız, duygu gücüyle metafizik destek derinleşir, ısrar gücüyle sizin için zaman çizgisine yazılmış nasiplerinize ulaşırsınız. kanaat gücüyle tevekkül edenlerin gücüne kavuşursunuz. Ruhani etkileşim gücüyle nazar beddua gibi yıkıcı rüzgarlardan arınırsınız. İlahi irade gücüyle ilahi takdirin hikmetlerini keşfeden bir basiret kazanırsınız. (Bozdağ, 2000)
Nöroloji, din, psikoloji, metafizik, felsefe, biyoloji ve dil bilimi gibi diğer bilim dallarıyla da etkileşim halinde olup bu bilim dallarının verilerini kapsamaktadır.
Spiritüel Zekası gelişmiş kişiler dingin, merhametli, güvenilir, samimi, bağışlayıcı, anda yaşayan, paylaşımcı, yol gösterici, özüyle uyumlu, alçakgönüllü, sağduyulu ve bilgedir.
Ruh iyileşmeden beden de beyin de iyileşemez. Ruhumuzu beslemek, egomuzun bizi yönetmesine izin vermeden iç zekamıza sevecenlikle ve samimiyetle yaklaşarak bizi büyütmesine ve geliştirmesine izin vermektir. Hayatla ilgili kazanacağımız farkındalıkların tümünde, hayata bakış açışımızda ve hayatı anlamlandırmamızda önce ruhumuzla yani özümüzle kuracağımız iletişim ona duyacağımız güçlü, samimi ve derin bir sevgi bağıyla olur.
Erdemli davranmak, hayali ve gayreti dua ile birleştirmek, şükretmek, tefekkür etmek, kalbimizi derin duygularla beslemek, maneviyatımızı güçlendirmek, varoluş amacımızı bulmak ve Yaradan’ın eşsizliğini düşünerek ona teslim olmak Ruhsal zekanın içerdiği diğer önemli mesajlardır.
Ruhumuzun güzelliklerini fark ettiğimiz güzel bir gün olması dileğiyle
Küçük bir not: Seri sonunda tüm kaynakça detaylı olarak paylaşılacaktır.
Sevgilerimle
Nurten KILIÇPARLAR