Bilinçaltı Nedir?

Hasibe Sağlam tarafından tarihinde yayınlandı

Bilinçaltı, birçok psikoloğun ve psikiyatristin üzerinde çalıştığı ve halen sırları çözülememiş merak edilen bir konu olmaya devam ediyor. Bilinçaltı, genellikle insan davranışlarının ve düşüncelerinin arkasındaki güçlü itici güç olarak kabul edilir. İnsan beyninin bir parçası olan bilinçaltı, beynin farklı bir bölgesinde saklanan ancak insan davranışını ve düşüncelerini yönlendiren bir dizi düşünce, duygu ve motivasyonu içerir.

Bilinçaltının çalışması hala tam olarak anlaşılmamış olsa da, insan davranışları ve düşünceleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğuna inanılıyor. Bilinçaltı, öğrenilmiş davranışların, hayallerin, düşlerin, travmaların, duyguların ve hatta yaratıcılığın kaynağı olarak görülmekte.

Bu güne kadar bilinçaltının ne olduğuna ve nasıl çalıştığına ilişkin birçok teori ileri sürüldü. İlk kez 1889 yılında psikolog Pierre Janet (1859–1947) doktora tezinde bilinçli zihnin eleştirel düşünce işlevlerinin katmanlarının altında, bilinçaltı zihin adını verdiği güçlü bir farkındalık yattığını savundu.

Sigmund Freud ise, 1893’te “bilinçaltı” terimini, bilince erişilemeyen çağrışımları ve dürtüleri tanımlamak için kullandı. Daha sonra, bu durumu “bilinçdışı” kelimesi tanımlamaya çalıştı.

1896’daki bir yazısında Freud, hafıza izlerinin ara sıra yeni koşullara göre yeniden düzenlendiğini belirterek, zihinsel süreçlerin katmanlaştırılmasından bahsetti. Bu teorisinde  “Algı Göstergesi”, “Bilinçdışı” ve “Bilinç Öncesi” arasında ayrım yapmaya çalıştı. Bu noktadan itibaren Freud, artık “bilinçaltı” terimini kullanmıyordu, çünkü ona göre içerik ve işlemenin bilinçaltında mı yoksa bilinç öncesi zihinde mi gerçekleştiğini ayırt etmek mümkün değildi.

Analitik psikolojinin kurucusu Carl Jung, bilinçli odak farkındalığında tutulabileceklerin bir sınırı olduğundan bahsederek, kişinin bilgisinin ve önceki deneyimlerinin alternatif bir deposuna ihtiyaç olduğunu ileri sürdü.

Modern psikoloji, bilinçaltını daha geniş bir açıdan ele almaktadır. Bu yaklaşıma göre, bilinçaltı, insan davranışlarındaki tutumların, inançların ve değerlerin kaynağıdır. Bu inançlar ve değerler, insanların genellikle farkında olmadan davranışlarını ve düşüncelerini yönlendirirler.

Bilinçaltı, ayrıca öğrenilmiş davranışların da kaynağıdır. Örneğin, bir insanın korkuları, bilinçaltında saklanan olumsuz deneyimlerden kaynaklanabilir. Bu korkuların kişi tarafından fark edilmediği durumlarda, kişinin davranışları ve düşünceleri bilinçaltı korkuları tarafından yönlendirilebilir.

Bilinçaltının, insan yaratıcılığı üzerinde de önemli bir etkisi olduğu da ileri sürülmekte olup, yaratıcı düşüncelerin ve fikirleri, sıklıkla bilinçaltından kaynakladığı kabul edilmektedir. Birçok yazar, müzisyen, ressam ve diğer yaratıcı insanlar, yaratıcılıklarının kaynağı olarak bilinçaltını gösterirler.