Birisi şu karpuzu hareket ettirebilir mi?

İlham Veren Öyküler

“O günden sonra küvetteki böcekler, zor işlerin yavaş yavaş yapılarak kolay küçük işler haline gelebileceğini öğrendiler.”

Bir zamanlar ormanın ortasına atılmış dev bir küvet varmış. Bu dev küvet zamanla her tür küçük böcek için mükemmel bir yuva haline gelmişti.

Orada yaşarken tek bir şeye dikkat etmeleri gerekiyordu: Tıkaç deliğinin engellenmediğinden emin olmak, aksi takdirde aniden yağmur yağarsa hepsi boğulabilirdi. İri yapılı böcekler, asla tıkanmayacağından emin olmak için tıkaç deliğini gözetlemekle görevlendirildi.

Ancak bir gün felaket yaşandı. Tıkaç deliği çok büyük, devasa bir şey tarafından kapatılmıştı ve yerinden oynatılamayacak kadar büyüktü. Bu kocaman bir karpuzdu. Karpuz o kadar büyüktü ki, böcekler hep birlikte çalışsa bile karpuzu yerinden ynatamıyorlardır. En güçlü böcekler karpuzu hareket ettirmek için ellerinden geleni yaptılar ama nafile, hiçbiri onu azıcık dahi olsa yerinden kıpırdatamadılar.

En akıllı böcekler daha sonra karpuzu hareket ettirmenin bir yolunu bulmak için beyinlerini kullanmaya çalıştılar ama onların da şansları yoktu . Sonunda en akıllı böcekler küvetten kaçışı planlamaya başladı.

Bütün bu üzüntünün ortasında gülünç bir yabancı karınca, oradaki böceklerle alay edercesine karpuzu yanında götürüp götüremeyeceğini sordu! Bu gerçekten de çok komik ve sinir bozucuydu. Böcekler hep bir ağızdan karıncaya bağırmaya başladılar. Böcekleri sakinleştirmek ve komik küçük karıncayı ezmelerini engellemek zor olmuştur.

Küçük karınca “Hey bir dakika size şaka yapmıyorum, gerçekten söylüyorum dedi”. Böcekler şaşkınlıkla birbirlerine baktılar. “Tüm böcekler ve karıncalar birlik olup şu karpuzdan bir parça ısırıp götürsün, o zaman karpuzdan eser kalmaz” diye sözlerine ekledi.

Böylece binlerce böcek ve karınca mükemmel bir sırayla ve disiplinle karpuzdan birer parça koparmaya başladılar. Bir çekirge geldi “Bu çok saçma, bunu yaparak hiçbir yere varamazsınız” diye söylendi. “Baksana” dedi “Karpuz, sen parçanı ısırmadan öncekinin aynısı!”

Küçük karınca ““Hmmm, bundan emin misin?” diye karşılık verdi gülümseyerek. Sadece birkaç gün sonra dev karpuzdan tek bir iz bile kalmamıştı . Böceklerin yuvası olan küvet sular içinde kalmaktan kurtulmuştu.

O günden sonra küvetteki böcekler, zor işlerin yavaş yavaş yapılarak kolay küçük işler haline gelebileceğini öğrendiler.