Good Will Hunting

Admin tarafından tarihinde yayınlandı

Kişisel Gelişim Filmleri

Mükemmel değilsin. Seni şüpheden kurtarayım, tanıştığın o kız da mükemmel değil. Asıl soru birbiriniz için mükemmel olup olmadığınız. Önemli olan bu. Dünyadaki her şeyi bilebilirsin ama bunu öğrenmenin tek yolu denemektir.”

Can Dostum, İngilizce adıyla Good Will Hunting, senaryosunu Matt Damon ve Ben Affleck’in yazdığı, başrollerinde Robin Williams ile birlikte oynadıkları Oscar ödüllü unutulmaz bir film. 1997 Amerikan yapımı psikolojik drama türündeki filmde Matt Damon ve Ben Affleck En İyi Senaryo ödülüne layık görülürken, Robbin Williams da En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü alarak film iki dalda Oscar ödülüne layık görüldü.

Film eleştirmenlerden de olumlu eleştiriler alarak 10 milyon dolarlık bir bütçeyle gösterime girdi ve 225 milyon doların üzerinde hasılat elde etti. 2014 yılında The Hollywood Reporter’ın “En Sevilen 100 Film” listesinde 53. sırada yer aldı.

Good Will Hunting Massachusetts Üniversitesi matematik profesörü olan Gerald Lambeau’nün keşfettiği temizlikçi Will Hunting’in (Matt Damaon) hikayesini anlatıyor. Güney Boston’lu yirmi yaşındaki Will Hunting, yakın zamanda hapisten şartlı tahliye edilen, kendi kendini matematik öğrenmiş bir dehadır. Will Massachusetts Üniversitesi’nde temizlikçi olarak çalışmaktadır. Boş zamanlarında ise arkadaşları Chuckie, Billy ve Morgan ile içki içerek vakit geçirmekte ve mahalle kavgalarına karışarak haylaz bir hayat yaşamaktadır.

Profesör Gerald Lambeau (Stellan Skarsgard), yüksek lisans öğrencilerine ders verirken bir meydan okuma olarak tahtaya zor kombinasyonlu bir matematik problemi yazar. Will sınıfta hiç kimsenin olmadığı bir sırada tahtadaki soruyu çözerek hem öğrencileri hem de Profesör Lambeau’yu şaşkına çevirir. Profesör sınıfa “Bu soruyu kim çözdü” diye sorduğunda sınıftan kimsenin çıkmaz.

Lambeau, bu gizli dehayı ortaya çıkarmak için ortaya meydan okuyucu bir soru daha sorar, sınıftan yine ses çıkmaz. Daha sonra Will’i gece geç saatlerde sorunun çözümünü tahtaya yazarken bulur, ancak Will’in tahtadaki soruya zarar verdiğini düşünür ve onu sınıftan kovar. Bu arada, Will’in soruya zarar vermediğini, bilakis çözdüğünü fark eden Profesör Lambeau, okul personeline bu çocuğun kim olduğunu sorar.Profesör Lambeau, Will’in denetimli serbestlik programı kapsamında üniversiteye temizlikçi olarak yerleştirildiğini öğrenir ve denetimli serbestlik memurundan ayrıntıları öğrenir.

Will ertesi gün arkadaşları ile birlikte yine içki içip bir çeteyle kavgaya tutuşur, bu arada bir polis memuruna saldırır ve tutuklanır. Willk tekrar ceza alırsa şatla tahliyesi yanacaktır. Mahkemede Will’in savunmasını izleyen Profesör Lambeau eğer kendi gözetiminde matematik çalışmayı ve psikoterapi seanslarına katılmayı kabul ederse kendisni hapis cezasından kurtarabileceğini söyler. Will bu teklifi kabul eder ve terapiste gitmeye başlar. Ancak Will terapistleri çileden çıkarır, hiçbir terapist onunla çalışmak istemez.

Lambeau çaresizlik içinde, üniversitede psikoloji dersi veren arkadaşı Dr. Sean Maguire’ı (Robin Williams) arar. Diğer terapistlerin aksine Sean Will’in savunma mekanizmalarına ve direncine meydan okur. Sean, Will’e kişilerarası ilişkilerinde gelecekteki başarısızlıkları öngörme konusunda çok usta olduğunu ve duygusal acıdan kaçınmak için bunları kasıtlı olarak sabote ettiğini söyler.Sean onun çocuk istismarı kurbanı olduğu anlar ve savunma mekanizmalarını buna bağlar. Sonunda Will’in kendi içindeki şeytanların kurbanı olduğunu görmesine ve geçmişinin kendi hatası olmadığını kabul etmesine yardımcı olur. Will, Sean’ın kollarında gözyaşlarına boğulur.


“Neden Ulusal Güvenlik için çalışmayayım? Zor bir soru, ama şansımı deneyeyim. Diyelim ki çalışıyorum. Biri masama bir şifre koydu. Kimsenin çözemediği bir şey. Şansımı deniyorum ve belki de çözüyorum. İşimi iyi yaptığım için memnunum. Ama belki o şifrede Kuzey Afrika ya da Orta Doğu’da asi bir ordunun yeri yazıyordu. Yeri öğrenince asilerin saklandığı köyü bombalıyorsunuz. Hayatımda hiç görmediğim 1500 kişi ölüyor. Politikacılar bölgeyi emniyete almak için asker gönderiyor. Çünkü umurlarında değil. Ne de olsa onların çocuğu gitmeyecek. Sıcak çatışmaya kendileri katılmayacak. Kıçına kurşunu yiyecek olan Güney mahallesinden bir çocuk olacak. Geri geldiğinde, kıçına kurşun sıkan adamın işini çaldığını görecek. Çünkü o günde 15 sente mola vermeden çalışmaya razı. Bu arada oraya gitmesinin tek sebebinin ucuza petrol satacak bir hükümeti işbaşına getirmek olduğunu anlayacak. Tabii petrol şirketleri yerel fiyatları yükseltmek için uğraşacak. Onlar iyi kar edecek ama bunun arkadaşıma faydası olmayacak. Değerli zamanlarını petrolü getirmek için harcayacaklar. Hatta belki sarhoş bir kaptanla bile anlaşabilirler. Martini içip buzdağları arasında slalom yapmayı seven biri. Çok geçmeden bir yere çarpıp petrolü dökecek ve Kuzey Atlantik’te bütün deniz yaşamını yok edecek. Arkadaşım işsiz kaldığından benzin alamayacak. İş görüşmelerine yürüyerek gitmek zorunda kalacak. Kıçındaki kurşun yüzünden canı çok yanacak. Bu arada açlık çekecek, çünkü yiyebileceği tek şey aşevinde ona verecekleri tek şey Kuzeyatlantik’teki balık leşleri olacak. Ama benim aklıma daha iyi bir şey geldi. En iyisi arkadaşımı öldürelim gitsin. İşini de yeminli düşmanına verelim. Benzin fiyatını yükseltelim, köyleri bombalayalım yavru fokları sopayla dövelim ve Ulusal Güvenliğe katılalım. Başkan bile olabilirim.”





0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir