Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı

Admin tarafından tarihinde yayınlandı

Stephen R. Covey

Kitap İncelemesi

Olgunluğun Sürekliliği’ndeki üçüncü ve en yüksek seviye karşılıklı bağımlılıktır . … Birbirine bağlı bir gerçeklikte yaşıyoruz. İyi liderler için karşılıklı bağımlılık esastır; iyi takım oyuncuları; başarılı bir evlilik veya aile hayatı; kuruluşlarda karşılıklı bağımlılık ” biz “in tutumudur: işbirliği yapabiliriz; bir takım olabiliriz; yeteneklerimizi birleştirebiliriz.” –Stephen R. Covey

İlk kez 1989’da yayınlanan Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı kitabı bugüne kadar 40 dilde dünya çapında 40 milyondan fazla sattı. Sesli sürümü, ABD yayıncılık tarihinde bir buçuk milyondan fazla kopya satan ilk kurgusal olmayan sesli kitap oldu.

Ağustos 2011’de Time dergisi, Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı kitabını “En Etkili 25 İşletme Yönetimi Kitabından” biri olarak listeledi. Ayrıca Forbes dergisi tarafından da “yönetim alanında yazılmış tüm zamanların en iyi 10 kitabından biri” olarak kabul edilen Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı, ilke merkezli liderlik konusunda en iyi başucu kitapları arasında değerlendiriliyor.

Kurumsal danışman, aile uzmanı, eğitmen ve bir liderlik otoritesi olarak uluslararası alanda kabul görmüş bir yazar olan Stephen CoveyEtkili İnsanların 7 Alışkanlığı kitabı ile modern yaşamda başarının anahtarını etik ilklere ile birlikte ele alıyor.

Stephen R. Covey, bireysel yönetim başta olmak üzere aile ve iş yaşamındaki sorunları da ilkesel yaklaşım üzerinden çözme anlayışını benimsiyor. Yazarın en çok okunan kitabı Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı, bilgelik gücünü arkanıza alarak hayattaki konumunuzu yeni baştan belirleyeceğiniz bir rehber olma niteliğinde.

Dört ana bölümden oluşan kitabın Paradigmalar ve İlkeler adını taşıyan ilk kısmında, “karakter etiği”, “paradigmanın gücü” ile “gelişim ve değişim ilkeleri” gibi konular üzerinde duruluyor. Ardından alışkanlıkların hayattaki rolünden ve etkili olmanın asıl tanımından bahsedilen bu bölümde, söz konusu yedi alışkanlığın yaşama nasıl bir denklem üzerinden etki sağlayacağı açıklanıyor.

Kitabın “Özel Zafer” adlı ikinci bölümünde, bu alışkanlıklardan kişisel alanı kapsayan üçü detaylandırılıyor. Geriye kalan dört alışkanlığın anlatıldığı diğer ana bölümleri ise “Genel Zafer” ve “Kendini Yenileme” oluşturuyor. Böylece yazar, olumlu anlamda köklü bir değişimin ipuçlarını sistematik şekilde okurlarına aktarıyor.

Stephen Covey, bir pusula gibi her zaman doğru kuzeyi gösteren evrensel bir karakter etiğine dayanan ilkelere göre kendini hizalayarak hedeflere ulaşmada etkili olmaya yönelik bir yaklaşım ortaya koyuyor. Covey, “etkililiği“, istenen sonuçları elde etme ile bu sonuçları üreten şeylere özen gösterme arasındaki denge olarak tanımlıyor. Bunu, altın yumurtlayan tavuk hikâyesine atıfta bulunarak açıklamaya çalışır. Ayrıca, etkililiği P/PC oranı cinsinden ifade edilebileceğini belirterek, burada P’nin istenen sonuçları, PC’nin ise sonuçları üreten şeyin önemsenmesi olarak ifade ediyor.

Stephen Covey, birçok modern kişisel gelişim kitabında yaygın olarak anlatılan “Kişilik Etiği” ifadesine karşı çıkarak, “Karakter Etiği” olarak adlandırdığı zamana ve yere göre değişmeyen evrensel ilkeleri esas alıyor. Covey bunu yaparken ilke ve değerleri birbirinden ayırıyor.

Ona göre “İlkeler” doğa kanunları gibi değişmez yasalardır, “Değerler” ise içsel ve özneldir. Değerlerimiz davranışlarımızı yönetirken, “ilkeler” nihai olarak sonuçları belirler. Covey öğretilerini, bağımlılıktan bağımsızlığa ve oradan da karşılıklı bağımlılığa doğru bir ilerleme olarak tezahür ettirir ve bunu bir dizi alışkanlıkla sunar.

7 Etkili Alışkanlık

Covey, “Paradigma Kayması” kavramı ile bireylerin farklı bakış açılarına sahip olduğunu, yani iki kişinin aynı şeyi gördüğü halde birbirinden farklı anlamlar çıkardıklarını ifade ediyor.

Covey ayrıca “Olgunlaşmanın Sürekliliği” (maturity continuum) kavramını da ortaya atıyor. Ona göre olgunlaşma bir süreci ifade eder. Bu süreç birbirini izleyen üç aşamadan oluşur: Bağımlılıkbağımsızlık ve karşılıklı bağımlılık.

Doğumda herkes bağımlıdır ve bağımlılığın özellikleri devam edebilir; bu, olgunluğun ilk ve en düşük aşamasıdır.

Bağımlılık, ihtiyacınız olanı elde etmek için başkalarına ihtiyacınız olduğu anlamına gelir. Hepimiz hayata bir bebek olarak başladık, beslenmek ve beslenmek için başkalarına bağlıydık. Entelektüel olarak diğer insanların düşüncelerine bağımlı olabilirim; başkalarının beni onaylamasına ve onaylamasına duygusal olarak bağımlı olabilirim. Bağımlılık “sen”in tutumudur: benimle ilgilenirsin… ya da başaramazsın ve sonuç için seni suçlarım.

Bağımsızlık, başkalarının dış etkisinden ve desteğinden hemen hemen özgür olduğunuz anlamına gelir. … Bağımsızlık, “Ben” tutumudur.

… Bağımsızlığı en yüksek başarı düzeyi olarak taçlandırmak, birçok bireyin ve aynı zamanda birçok toplumsal hareketin açık hedefidir, ancak etkili yaşamanın nihai hedefi bu değildir. Çok daha olgun ve daha ileri bir seviye var.

Olgunluğun Sürekliliği’ndeki üçüncü ve en yüksek seviye karşılıklı bağımlılıktır . … Birbirine bağlı bir gerçeklikte yaşıyoruz. İyi liderler için karşılıklı bağımlılık esastır; iyi takım oyuncuları; başarılı bir evlilik veya aile hayatı; kuruluşlarda karşılıklı bağımlılık ” biz “in tutumudur: işbirliği yapabiliriz; bir takım olabiliriz; yeteneklerimizi birleştirebiliriz.” (Covey)

İlk üç alışkanlığın her biri, bağımsızlığa ulaşmaya yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Sonraki üç alışkanlığın ise karşılıklı bağımlılığa ulaşmaya yardımcı olması amaçlanıyor. Son, yedinci alışkanlık da, bu başarıların sürdürülmesine yardımcı olmayı amaçlamaktadır.

Bağımsızlık

lk üç alışkanlık, bağımlılıktan bağımsızlığa yani, kendi kendine hakim olmayı hedefleyen geçiş evreleridir.

Alışkanlık 1: “Proaktif olun” (Be proactive)

Proaktiflik, kişinin kendi deneyimlerine verdiği tepkinin sorumluluğunu almak, olumlu tepkiler vermek ve durumu iyileştirmek için inisiyatif almakla ilgilidir. Bu alışkanlık nasıl tepki vereceğinizi “uyaran ve tepki arasında seçim yapma yeteneğinizin yattığını” ve rızanız olmadan hiçbir şeyin size zarar veremeyeceğini varsayar.

Covey, burada kişinin etki çemberini ve ilgi çemberini tartışmaya açıyor. Kişi etki ve ilgi çemberini birbirinden ayırarak ilgi çemberinin etkisinde kalmadan etki edebileceğimiz olguların merkezine odaklanmayı öneriyor.

Alışkanlık 2: “Sonunu düşünerek başla” (Begin with the end in mind)

Covey, bu bölümde insanların önemli yaşam kararlarını nasıl aldıklarını tartışıyor. Bunun için bireylere kişisel bir misyon ve vizyon beyanı ile gelecekte nerede olmak istediklerini tasavvur etmelerini, böylece onun için çalışıp plan yapmaları, misyon ve vizyon beyanlarını sürekli olarak gözden geçirmeleri gerektiğini söylüyor.

Covey kişiye şunu sorar: Sen – şu anda – olmak istediğin kişi misin? Kendin hakkında ne söylemek istersin? Gelecekte, öldüğünde nasıl hatırlanmak istersin?

Birinci alışkanlık kişinin hayatını değiştirmesini ve proaktif olmasını tavsiye ederken, 2. alışkanlık “programcı sensin” tavsiyesinde bulunur, yani geleceğe dair programını yap demektedir..

Covey, her şeyin iki kez yaratıldığını söyler: İnsan, harekete geçmeden önce, önce zihninde o şeyi yaratır. Bir şeyi zihninizde yaratmadan önce iki kez ölçün. Eyleme geçmeden önce düşünün: Ben böyle olmasını mı istiyorum ve bunlar doğru sonuçlar doğurur mu?

Alışkanlık 3: “Önceliği ilk sıraya koy” (Put first things first)

Covey bu alışkanlıkta önemli olan ile acil olanın karşılaştırmasını yapıyor. Öncelik neye göre verilmelidir? Bunu Eisenhower Matrisi ile açıklıyor.

Çeyrek I. Acil ve önemli ( Yap ) – Önemli son tarihler ve krizler.

Çeyrek II. Acil değil ama önemli ( Planla ) – Uzun vadeli gelişme.

Çeyrek III. Acil ama önemli değil ( Delege et) – Son teslim tarihleriyle ilgili dikkat dağıtıcı şeyler.

Çeyrek IV. Acil değil ve önemli değil (Ortadan kaldırın ) – Anlamsız dikkat dağıtıcı şeyler.

Covey, bu sıralamanın zaman yönetimi için son derece önemli olduğunu söylüyor: I. Çeğrekteki maddeleri tamamladıktan sonra, insanlar zamanlarının çoğunu 2. Çeğrekte geçirmeli, ancak ne yazık ki, insanların çoğu zamanlarının çoğunu 3. ve 4. Çeğrekte harcıyor. Yetki verme ve ortadan kaldırma ile önemli ve acil işlere daha fazla zaman ayırabilirsiniz.

2. Alışkanlık “programcı sensin” tavsiyesinde bulunurken, 3. Alışkanlık “programı yaz, lider ol” tavsiyesinde bulunur. Covey, söylediklerinizle yaptıklarınız arasındaki farkı en aza indirerek kişisel bütünlüğünüzü koruyun diyor.

Karşılıklı Bağımlılık

Sonraki üç alışkanlık karşılıklı bağımlılıktan bahseder, yani başkalarıyla çalışmak.

Alışkanlık 4: “Kazan-kazan diye düşün” (Think win–win)

Covey, ilişkilerinizde karşılıklı yarar sağlayan kazan-kazan çözümleri veya anlaşmaları arayın, diyor. Herkes için bir “kazanç” arayarak insanlara değer vermek ve onlara saygı duymak, sonuçta, tek bir kişinin istediğini almasından daha iyi ve uzun vadeli bir çözümdür. Covey’e göre kazan-kazan düşüncesi kibar olmakla ilgili olmadığı gibi hızlı bir sorun çözme tekniği de değildir. Covey bunun, insan etkileşimi ve işbirliği için karakter tabanlı bir kod olduğunu söylüyor.

Alışkanlık 5: “Önce anlamaya çalış, sonra anlaşılmaya çalış” (Seek first to understand, then to be understood)

Bu alışkanlık empatik dinlemenin önemini anlatmaktadır. Empatik dinleme karşıdaki kişiyi gerçekten dinleyerek anlamayı ve buna

göre karşılık vermeyi olanak sağlar. Bu da açık fikirli bir ortamı ve olumlu problem çözme atmosferi oluşturur.

5. Alışkanlık, antik Yunan felsefesinde üç ikna yöntemiyle ifade edilir:

Ethos, kişinin kişisel güvenilirliğidir. Kişinin uyandırdığı güven, başkaları üzerinde bıraktığı “duygusal banka hesabı”dır.

Pathos, empatik taraftır, başka bir kişinin iletişiminin duygusal güven ile hizalanmasıdır.

Logos, bir fikri öne sürmede akıl yürütme kısmı olan mantıktır .

Covey burada, kavramların sırasının göreceli önemlerini gösterdiğini söylüyor.

Alışkanlık 6: “Güçleri Birleştirme” (Synergize)

Stephen Covey bu alışkanlıkta, kimsenin tek başına başaramayacağı hedeflere ulaşmak için pozitif ekip çalışması yoluyla insanların güçlü yanlarını birleştirmenin önemine dikkat çekiyor.

Sürekli İyileştirme

Nihai alışkanlık, hem kişisel hem de kişiler arası etki alanlarında sürekli gelişme alışkanlığını gösterir.

Alışkanlık 7: “Testereyi bileyin” (Sharpen the saw)

Covey, sürdürülebilir, uzun vadeli, etkili bir yaşam tarzı yaratmak için kişinin kaynaklarını, enerjisini ve sağlığını dengelemesi ve yenilemesi gerektiğini söylüyor. Öncelikle fiziksel yenilenme için egzersizi, iyi bir şekilde dua etmeyi ve zihinsel yenilenme için iyi okumayı vurgular. Manevi yenilenme için topluma hizmetten de bahseder. Covey burada, “yukarı doğru sarmal” (upward

spiral) modelden bahsediyor. Vicdan yoluyla, anlamlı ve tutarlı ilerleme yanı sıra, yukarı doğru bir sarmal büyüme, değişim ve sürekli gelişme ile sonuçlanacaktır. Temelde, kişi her zaman 7 Alışkanlık’ta özetlenen ilkeleri her yinelemede giderek daha yüksek seviyelerde bütünleştirmeye ve ustalaşmaya çalışır. Herhangi bir alışkanlığın sonradan geliştirilmesi, farklı bir deneyim yaşatacak ve kişi ilkeleri daha derin bir anlayışla öğrenecektir.

Yukarı sarmal model üç bölümden oluşur: öğren, taahhüt et, yap. Covey’e göre, yukarı doğru sarmalda büyümek ve gelişmek için kişinin vicdanını giderek daha fazla eğitmesi gerekiyor. Covey, eğitim yoluyla yenilenme fikrinin kişiyi kişisel özgürlük, güvenlik, bilgelik ve güç yolunda ilerleteceğini söylüyor.

Stephen Covey’in Bolluk Anlayışı

Stephen Covey’e göre Bolluk Zihniyeti bir kişinin başkalarıyla paylaşabileceği yeterli kaynak ve başarı için yeni alanların her zaman var olduğunu ifade eder. Bu anlayışa göre, bir başkasının kazanması veya başarılı olması benim kaybettiğim anlamına gelmez.

Bu fikri kıtlık zihniyetiyle (yani, yıkıcı ve gereksiz rekabet ) karşılaştıran Covey, her şeyin olasılığını düşünmezsiniz, taraflar belirli bir durumda her zaman kazanabilir der. Bolluk zihniyetine sahip bireyler, sıfır toplamlı oyun kavramını (zero–sum game) reddederler ve başkalarının başarısını onlar tarafından tehdit olarak görülmez. Başkalarının başarısı kutlanmalıdır. Covey, bolluk zihniyetinin yüksek öz-değer ve güvenlikten kaynaklandığını ve kârın, tanınmanın ve sorumluluğun paylaşılmasına yol açtığını iddia ediyor. Benzer şekilde, kuruluşlar da iş yaparken bu bolluk zihniyetini uygulayabilirler.

Servet Sağlam

Koru Coaching Magazine, 2023 Ocak sayısında yayınlanmıştır.